

- Kategoriler
- Blog Arşivi
Kategori: Tatlılar
Sabayon; yumurta, şeker ve genelde şarap veya likörün benmari üzerinde çırpılması suretiyle hazırlanan sosa verilen isimdir.
Ben burada şarap ve likör kullanmadım. Size limon aromalısının tarifini vereceğim… Bu sosu istediğiniz bir tart, tartolet veya cheesecake’de kullanabilirsiniz.
Sabayonu yapmak için, büyük bir tencerenin yarısına kadar su koyup, kaynatın.
Ardından altını iyice kısın. Başka bir metal kase içine bir büyük yumurta (soğuk olmalı), 3 büyük yumurta sarısı (soğuk olmalı), 3/4 bardak toz şeker, 1 limon kabuğunun rendesi konarak, mikserle homojen bir karışım elde edene kadar çırpılır ve bu kap, ocaktaki suyun üzerine oturtularak, mikserle çırpmaya devam edilir.
Bir yandan çırpılırken, bir yandan da kase ara sıra döndürülür ki; ısı eşit yayılsın. Bir tarafta da sıkılmış olarak 1 limonun suyu bekletilir. Yaklaşık 2 dakika çırpılıp, yumurtalar kalınlaşıp, köpüklü bir hal aldığında, limon suyunun yarısı eklenir. Hızlı bir şekilde çırpmaya devam edilerek, karışım tekrar kalınlaştırılır. (Kıvamlı hale getirilir.) Bu yaklaşık 5-6 dakika alır. Kalınlaşan sosa, limon suyunun diğer yarısı da eklenip, tekrar 5-6 dakika çırpılıp, iyice kalınlaştırılır.
Ocak kapatılır. Fakat metal kap, suyun üzerinden alınmaz. Önceden küçük küp parçalar halinde kesilmiş, soğuk tereyağı sosa ilave edilir ve durmadan hızlı bir şekilde çırpılır. Sabayon önce biraz sulanacak ama soğuyunca tekrar kıvamını alacaktır.
Sabayonu ılık olarak, istediğiniz tartın veya cheesecake’in üzerine dökün. Fırınınızın ızgarasını, önceden yüksek dereceye ısıtın. Tart kalıbı, ızgaraya yakın olacak bir şekilde yerleştirin. Fırın kapağını açık tutarak, sabayonun üzerinin kahverengi renk almasını sağlayın. Bu sırada fırının başından ayrılmayın çünkü işlem bir kaç saniye sürecektir.
Tartı dışarı alın ve bir miktar dinlendirin. Daha sonra servise hazırdır. Görselde gördüğünüz; limonlu sabayon dolgulu cheese-cake’dir. Cheese-cake’in tarifi de www.gokseli.com’da ‘Çekmecedeki Tarifler’ sekmesinde mevcut. Biraz işlem olarak zor (kıvamını tutturmak herzaman çok kolay olmuyor) ama çok lezzetli bir sos.
Bugün size hem çok kolay, hem de yemesi çok keyifli bir tarif vereceğim. Bu pastayı, kolej günlerimde, yemek dersinde öğrenmiştim. O zamanlar Amerikan Kolejleri tam bir ev kadını yetiştirmek üzerine eğitim veriyordu. Tarif öğrencilik yıllarımdan:
Öncelikle koyuca krem şanti hazırlanır. Bunun için Pınar veya Dr.Oetker krem şantinin içinden çıkan paketlerden biri yeterli.
Diğer bir kaba da 1 su bardağı civarında süt konur. 2 paket Eti kakaolu bisküvi kullanılır. (Bu pastanın özelliği bu bisküviler, başka bir bisküvi kullanmayın.) Bisküviler önce soğuk süte, ardından krem şantiye batırılarak, borcama dizilir.
Bu işlem çift kat olarak yapılır. Artan krem şanti bisküvilerin üzerine dökülür. Diğer tarafta çikolata sosu hazırlanır. 125gr. margarin, 80gr. bitter çikolata ile benmari usulü eritilir. Bir kapta 3 yumurta, 1 çay bardağı toz şeker mikserle koyu bir kıvam alana kadar çırpılır. Üzerine 2 çorba kaşığı kakao eklenir. En son olarak da eriyen çikolata ilave edilerek, çırpılır. Koyuca bir sos olur. Bu sos bisküvilerin her yerine gelecek şekilde dökülür.
En son olarak pastayı süslemek için, toz haline getirilmiş antep fıstığı, kavrulmuş badem veya kakao serpilir. (isteğe bağlı) Pastamız hazır. Aslında pastanın ismi, buzlukta dondurma soğukluğuna erişinceye kadar bekletilmesinden gelmektedir. Fakat ben, çikolata tadını daha yoğun almak için, bir kaç saat buzlukta tutup, daha sonra buzdolabına alıyorum, tercih size kalmış.
Mutfaktaki zahmetli işleri severim çünkü orada yorulmuyorum. Kimisi için ‘‘Kim uğraşacak bunlarla?’’, benim içinse keyif.
Yapabildiğim herşeyi evde yapmayı tercih ediyorum. Tarhanadan-zeytine, reçelinden-domates sosuna, yoğurdundan-eriştesine kadar…
İzmir, Selçuk tarafında küçücük bir bahçem var. (Yazları oradayım.) Domatesim, biberim, maydanozum vs. oradan. Diğer sebze, meyvelerimi de Selçuk pazarından temin ediyorum. Hatta sırf bu yüzden enginar, şevketi bostan gibi zeytinyağlıların siparişlerini ancak 4 gün önceden alabiliyorum çünkü sebzelerimi İzmir’den getirtiyorum. Gerçekten Ege yeşilliklerinin yerini hiçbir şey tutmuyor.
Yazın hazırlıyorum tüm ürünlerimi… Önce tarhanayla başlıyorum. Günler sürüyor yapması. Ama sonra gönül rahatlığıyla yiyorum, yediriyorum. Bir ara nasıl yaptığımın tarifini de vereceğim, görselleriyle beraber. Salihli usulü hazırlıyorum tarhanamı, kayınvalidemden öğrendim, size de öğretebilirim. Sadece biraz zahmetli, hele benimkisi bol sebze, az undan yapıldığı için çok daha meşakkatli. Bir çokları sebzesi, sebzesinin suyu derken, bol bol un koyar. Eh hal böyle olunca, çoğalıverir tarhana da.
Ara ara reçellerimi, marmelatlarımı hallediyorum. Bol tutuyorum. Mevsim meyvesi neyse, ona göre hazırlıyorum. Domates sosumu da yazdan yapıyorum. Selçuk yöresinin domatesleri mis gibi kokar, kıpkırmızı olur. Eriştemi de yazdan açıveriyorum. Vakit buldukça, yavaş yavaş hazırlanıyor. Şahsen ben evde kepeklisini pişiriyorum, daha çok sevdiğimden. Kimisi beyaz undan olanını tercih ediyor, siz hangisini isterseniz, keyfinize kalmış.
Anlayacağız, yaz benim için pek de yaz gibi geçmiyor. Evet, deniz-kum da var ama çoğunlukla kışa hazırlık. Karınca misali. Zaman zaman yorucu oluyor ama dediğim gibi çoğunlukla eğlence. Kışa girerken de zeytinlerimi hazırlıyorum. Ondan sonra tüm ürünlerim sizler için İstanbul’da yerlerini almış oluyorlar. İstanbul’a gelir gelmez de sütçüm haftada 2 kere süt getiriyor ve ben de taze taze yoğurdumu yapabiliyorum. Katkı maddesiz olmasına ragmen, bayağı da kıvamlı oluyor. (Bir gün bunun tarifini de vereceğim. Aslında çok kolay ama uğraşmak istemezseniz, benimkini de deneyebilirsiniz.)
Gerisi sizden gelen istekler doğrultusunda. Nasıl mı? O gün canınız zeytinyağlı mı çekti, hemen hazırlayıp, gönderiveriyorum. Hah, tatlı-tuzluda sınır tanımam. Hepsini sevgiyle yaparım. Tek takıntım, tüm tatlarımın mevsiminde, taze, ev yapımı ve doğal olması.
Bir sürü önerilerim, kendi kendime ürettiğim tatlarımı da sorarsanız söyleyebilirim. Fikirler önerebilirim çünkü mutfak sohbetini çok severim. Benimle e-posta adresimden (gokseli@gokseli.com), Facebook’tan (www.facebook.com/GokseliTatlari), Twitter’dan (www.twitter.com/GokseliTatlari), Instagram’dan (www.instagram.com/GokseliTatlari) veya buradan yazışabilirsiniz, çok keyif alırım.
Haberlerinizi bekliyorum!
Görüşmek üzere

